Son güncelleme tarihi 29 Ağustos 2020
Overall
-
Kitaba Verdiğim Puan
User Review
( votes)Konusu
2033 yılında, Nükleer Savaş, Üçüncü Dünya Savaşı’ndan sonra Moskova Metrosu’nda hayatta kalan birçok insanlarla birlikte genç Artyom’un, tehlikelerden kaçarak yeni bir hayat ve kendisini bulma mücadelesi anlatılmaktadır.
- Kitabın Yayınevi: Panama Yayınları
Kitabın Yazarı: Dmitry Glukhovsky
Kitabın Basım Tarihi: 2015
Sayfa Sayısı: 600
Tür: Distopya
‘’Ölüm korkunç değil, korkunç olan onu beklemek.’’
İşte korktuğum şey başıma geldi…
Metro 2033 fazla ağır, anlamak için aşırı zorlanıyorum, ilk kitabını okuduktan sonra bırakacağım başka bir seriye geçeceğim derken olacak şey miydi şimdi bu final? Ama olmuyor ki… İlk kısımlarıyla bazı yerlerde aşırı yoran, sürekli olarak bırakmayı düşündüğüm kitap, son iki sayfasında bunu mu yapmalıydı?
Valla ne diyeceğimi bilemiyorum. Metro 2033 asla kötü değildi, aşırı güzeldi, ama detaylara o kadar fazla girilmişti ki aksiyondan çok detay vardı, kafamı inanılmaz derecede yordu. Bu aralar daha çok akıp giden, aksiyon kitaplarını okumak istiyorum. (Ayrıca, ikinci kitap hakkında okuduğum bazı yorumlara göre de, ilk kitabın devamı niteliğinde değil de, başka karakterleri ele alıyormuş. Bunu öğrenince de yeniden okumamaya karar verdim, daha sonra ikinci kitaptan devam ederim.)
*
Metro 2033, üç kitaptan oluşan serinin ilk kitabı. Yıl 2033, nükleer savaştan sonra dünya enkaz haline gelmiştir ve insan soyu neredeyse tükenme raddesine ulaşmıştır. Bununla birlikte radyasyon dünyayı ele geçirirken kentlerde yaşam son bulmuştur. Hayatta kalan birkaç bin kişi de, yeraltına, dünyanın en büyük nükleer sığınağı olan Moskova Metrosu’na sığınmıştır. Burası, insanlığın son kalesidir.
GÖZ ATIN: Gerçek, Ummadığın Yerde Olabilir; Melekler ve Şeytanlar | Kitap İncelemesi
Tabii ki yeraltında da hayat bambaşka bir seyir içerisinde ilerlemektedir. Yeryüzünde en büyük tehlike radyasyonken, metroda da en büyük tehlike Karaderililerdir. Bunlar, ilk başta insan olarak anımsansalar da, aslında insan görünümün tam tersi halinde, garip şekillere giren, kapkara göz çukurları olan yaratıklardır. İnsanların aksine düşünemezler ve bulduğu her şeyi anında parçalara ayrılabilirler. Bu yaratıklarla birlikte, insanlar arasında da mücadele sürmektedir. İstasyonlar, küçük devletler halini almıştır. Bu insanların tek bir amacı var; hayatta kalmak!
WDNc istasyonunda olan genç Artyom ise, yaklaşmakta olan tehlikeyi diğer istasyonlara haber vermek için, avcı Hunter’la birlikte harekete geçecektir. Artyom, metro istasyonları arasında çıktığı bu yolculukta birçok tehlikeyle karşılaşacak, bu tehlikeler doğrultusunda amacının tam olarak ne olduğunu, metronun ve kendi içerisinde karanlık sırrı keşfedecektir.
*
Söylediğim gibi, Metro 2033 güzeldi, özellikle de bazı detayları çok hoştu. Artyom’un kütüphanede çıktığı keşifte, kütüphaneciler detayı gerçekten de tüyler ürpertici bir sahneydi. Daha birçok başka serüven vardı. Metro 2033 aşırı yavaş ilerliyordu, ama arada bir iki maceralar açığı kapatıyordu. Sanırım daha rahat ve daha düzgün bir kafayla okumam gerekiyor. Size de tavsiyem bu yönde, temiz bir kafayla ve sakin bir yerde okuyun, daha çok keyif alacağınızdan kuşkum yok.
Alıntılar;
🍃 ‘’İnsanı tek şey çıldırmaktan kurtarabilirdi: Bilmemek.‘’
🍃 ‘’Bir tek şunu söyle, sadece gördüğün ve hissettiğin şeylerle mi ilgilenirsin? Dünyanın sadece bunlarla sınırlı olduğuna gerçekten inanmıyorsun değil mi? Örneğin bir köstebek hiçbir şey görmez, doğuştan kördür. Ama köstebek görmüyor diye, bütün bu şeyler yoktur diyemezsin.‘’
🍃 ‘’İnsanlar zaman zaman kendi halklarının ya da ırklarının diğerlerinden daha üstün olduğuna inanırlar. Ama bu doğru değildir.‘’
Keyifli okumalar. ♥
İlk yorum yapan siz olun