İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir Psikopatın Zihni; Split (Parçalanmış) | Film İncelemesi

Son güncelleme tarihi 30 Ağustos 2020

Overall
4.3
  • Filme Verdiğim Puan
Sending
User Review
0% (0 votes)

Özet

Kevin (James McAvoy) kişilik bozukluğundan mustarip birisidir. Farklı yaşlarda ve cinsiyetlerde 23’e yakın kişiliği bedeninde barındırmaktadır. Güpegündüz üç genç kızı kaçırır ve yer altında bir sığınağa kapatır. Kızlar zamanla Kevin’ın değişik sürprizleriyle ve farklı kişilikleriyle tanışırlar. Ama Kevin’ın büründüğü bu farklı kişilikler, bedeninin de giderek değişmesine neden olur. üç kız, kurtulmak için zekice bir plan yapmak mecburiyetindedir.

  • Çıkış Tarihi: 2016
    Türkçe İsmi: Parçalanmış
    Yönetmeni:  M. Night Shyamalan
    Süresi: 1 saat 57 dakika
    Kategorisi: Korku/Gizem/Psikolojik
    IMDb Puanı: 7,3

Film, kesinlikle ismine yakışır bir şekilde ilerliyor. filmin başrol oyuncusu James McAvoy’u Kevin rolünde görüyoruz. McAvoy’u birkaç filmde daha izlemiştim ve oyunculuğunun iyi olduğunu biliyordum, ama bu filmde kesinlikle çığır açmış. Şimdi filmden biraz bahsetmek gerekirse eğer, Kevin, 23 farklı kişiliğe sahip bir akıl hastasıdır ve bir gün otoparktan üç kızı kaçırır. Filmi izlemeye devam ettiğimizde olaylar daha da farklı bir hal almaya başlayacaktır. Kevin, psikiyatr Dr. Fletche ile akıl sağlığı hakkında seanslara girmektedir ve Kevin’ın Dr. Fletche ile etkileşime geçerken herhangi bir zorluk yaşamaz, çünkü diğer 22 karakterini içeride tutarak o an için kimseye göstermemektedir.

Kevin, doktor ile etkileşime geçerken son derece naif ve kırılgan olmakla birlikte ona güven verebilmek için her şeyi yapar. Aynı zamanda, Kevin’ın doktora söylemediği ve diğer bütün kişilikleri etkisi altına alan bir diğer karakteri vardır. O da, diğerlerinin aksine naifliğini bir kenara bırakarak toplumun getirilerine dayanamamış ve dışlanmışlığın verdiği travma ile kendisini ispatlama arzusu güden Dennis’dir. Öyle ki, kızları kaçırma planını da Dennis gerçekleştirmiştir.

23 farklı kişiliğin arasında can bulan Dennis karakteri, naif ve kırılgan yapısının aksine son derece kaba ve rahatsız edicidir. Bununla birlikte kapalı bir odada tuttuğu kızlara da bu karakteri ile kötü davranmaya başlar. Dennis’in asıl amacı, ruhundaki bir diğer kişiliği ortaya çıkarmaktır. O da, 24. kişilik olan ve saptanamaz hareketler içeren bir karakter olan Canavar. Öyle ki, Canavar Kevin’in tüm kişiliklerini örtbas eder ve onları yardımcı oyuncu edasıyla öne sürme çabalarından vaz geçer. Dennis’in istediği de, bu canavarı ortaya çıkarmak için kızları kullanmaktır.

Aynı zamanda Kevin’ın diğer kişilikleri arasında küçük bir çocuk olan Hedwig vardır.  Hedwig, tıpkı Kevin gibi naif bir kişiliğe sahiptir. Bununla birlikte bazı konularda kızlara yardım etmeye çalışır. Onlarla konuşur, Dennis’in aksine, onları kilitli kaldıkları odadan çıkartarak biraz evde dolaşmalarına izin verir. Bu sırada, kaçırılan üç kızdan birisi olan Casey, bunu fırsat bilerek Hedwig, yeniden eski haline dönmeden önce, ondan kaçmak için yollar bulmaya başlar. Bu da, düşünüldüğü kadar kolay olmayacaktır. Aynı zamanda kızlar, Hedwig sayesinde olayların nasıl böyle olduğunu öğrenmiş oluyorlar.

Kevin’ın çocukken rahatsız edici tacizlere ve şakalara uğradığı dönemde yarattığı bir karakter de Patricia. Tıpkı, Dennis gibi kötü olaylardan ortaya çıkan karakterler olduğu için, Hedwig’in aksine, film boyunca  zarar veren ve korkutucu olmaya devam eden, ortaya çıkmasını hiçbir şekilde istenmeyen karakterlere dönüşmüştür. Diğer karakterlerin naif ve kırılgan olması da, bu iki karakterin, özellikle de Dennis’in daha da güçlenmesine ve kişilikler üzerinde daha fazla hakimiyet kurmasına neden olmaktadır. Casey, Claire ve Marcia için işler hiç de kolay olmayacaktır.

* * * * *

Filmde, elbette tüm 23+1 kişilikten bahsedilmiyor. Gözler önüne serilen ve diğer karakterlerden daha fazla önem taşıyarak Kevin’in hayatından ağır izler sonucu ortaya çıkarılan karakterler işlenmiş. Tabii, bir izleyici ve bu tür kişilik bozuklukları ile ilgili filmleri seven biriyseniz, benim gibi, bu durum size biraz az gelebilir, ama yine de iki saatlik bir film olduğu düşünülürse, olaylar oldukça güzel işlenmiş. Film, izlendiği süre boyunca sizi germeye devam ediyor ve film bittiğinde biraz da olsa rahatlamış hissediyorsunuz. Bunda, M. Night Shyamalan’ın da büyük bir etkisi var. Öyle ya da böyle James McAvoy’un oyunculuğu da sizi ekstra büyülüyor. Aynı zamanda bu tür filmleri sevmeyen insanlara bir şey söyleyemem, ama yine de filme bir şans vermelisiniz diyorum. Pişman olmayacaksınız.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.