Son güncelleme tarihi 29 Ağustos 2020
Overall
-
Filme Verdiğim Puan
Konusu
Aeden gezegeninden Numi ve Sonje’nin Dünya Gezegenine gelerek insansılığı insanlığa değiştirme çabalarını anlatıyor. Bu esnada hem kendilerini bulacaklar hem de birbirleri için ne kadar önemli olduklarını keşfedeceklerdir.
- Kitabın Yayınevi: Everest Yayınları
Kitabın Yazarı: Azra Kohen
Kitabın Basım Tarihi: 2016
Sayfa Sayısı: 584
Kategorisi: Fantastik
Eminim çoğunuz Azra Sarızeybek Kohen‘i tanıyorsunuzdur. Burada Azra Hanım hakkında bildiklerimi anlatmayacağım ki, Azra Hanımdan öğrendiğim bir şey varsa o da şudur, bir şey, eğer araştırılabilir düzeydeyse onu minik bir detayla öne sürün ve bırakın insanlar onu merak edip kendi çabalarıyla araştırsınlar, öğrensinler. Bu, gerçekten de çok güzel bir öğrenim şekli. Sırf bu yüzden bile Azra Hanım’a saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Kendisi, gerek kitaplarıyla gerekse beyniyle idol alınması gereken bir kişi. Ve ben, onu kesinlikle idol alıyorum. Umarım ben de ileride onun gibi güzel kitaplar yazabilirim.
Aeden kitabının arka kapak yazısında şunlar yazıyor;
GERÇEĞİN MASALIDIR AEDEN
Geri dönmüyorlardı! Artık niye Dünya’da olduklarını biliyorlardı.
Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyeceklerdi, ne pahasına olursa olsun ona sahip çıkacaklardı. Evrende hata yoktu, tesadüf yoktu! Nihayet anlamışlardı. İnsan doğulmaz, insan olunurdu.
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara…
Bu, kısa olan arka kapak yazısı dahi kitabı nasıl da etkileyici kılıyor, öyle değil mi?
Şimdi Aeden kitabını ilk sipariş ettiğim zamana nedensiz geri gittim. Kapağını ve bu yazıyı okuduğumda neler hissettiğimi yeniden anımsıyorum. (Bu arada, yeni yayın evindeki kapak çok daha göz alıcı, Numi ve Sonje’nin koruyucu elleri. <3) 2016 senesiydi, kitap henüz yeni çıkmıştı. Azra Kohen hakkında bildiğim tek şey Fi Çi Pi serisinin yazarı olduğuydu, ama o kitaplar hakkında da pek bir şey bilmiyordum. Açıkçası henüz dizisini dahi izlememiştim. Ama online kitap satan bir sitede, Aeden kitabını gördüğümde düşündüğüm tek şey bu kitabı almam gerektiğiydi. İnanın bana, bilgisayar ekranından kitaba baktığımda nedensiz yere beni çekmişti. Ne olursa olsun kitabı almalıydım ve okumalıydım. Ve neyse ki hiç düşünmeden aldım, şimdi, iyi ki de almışım diyorum.
O zamanlar kitabı okuyup bitirdiğimde açıkçası hiçbir şey anlamamışım, iki sene sonra yeniden okumaya başladığımda tüm parçaların yerli yerine oturduğunu hissediyorum. Ben, yapılan her şeyi zamanının geldiğinde güzel olduğuna inanan birisiyim. O an, kitabı okumuştum, çok sevmiştim, ama iki sene sonra tekrar okuduğumda aslında kitaptan hiçbir şey anlamadığımı, kitabın çok daha derin anlamlar içerdiğini fark ettim.
Bazı kitaplar yıllar arayla tekrar tekrar okunduğunda anlamları çok daha büyük olabiliyor. Benim için Aeden de bu kitaplar arasına girdi. Bir şeyleri öğrenmek, bilgilerini yeniden pekiştirmek ve Dünya’yı, yaşadığın evreni bambaşka bir gözden anlayabilmek için tekrar tekrar okunması gereken bir kitap. Eminim, bundan yıllar sonra yeniden okuduğumda da bambaşka duygular içerisine gireceğim, çok daha farklı düşüneceğim.
Her kelimesi çarpıcı, her kelimesi gerçekten de yaşadığımız Dünya’ydı. Bir o kadar da ürkütücüydü. Okuyucunun gözüne öyle şaşırtıcı detaylar ortaya sunuyor ki, söylediği şeyleri yaparken bir an da duraksıyor, onun zararını göz önünde tutarak bir daha yapmamayı düşünüyorsunuz. Hani diyor ya, Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara diye, bu masal değil, bu gerçek. Bana göre masal olan şey, Numi ve Sonje! Aslında onlarda masal değil, gerçekler… Gerçek olabilmeleri zor bir şey değil, sadece kitapta dediği gibi biraz daha çaba gösterilmeli ve ruhundaki Çi’nin farkına varmalı.
Detaylar detaylar detaylar, çok fazla detay var. Ne söylersem spoiler olacak biliyorum ki henüz kitap hakkında bir şey dahi söylemedim, ama asıl olay da bu değil mi? Bence diğer kitapların aksine bu kitabı özel kılan gizemi, merak uyandırması ve çarpıcı detayları… Alıp okuyun, okutun! Ve çok daha fazla kişiye ulaşması için bence detaylı ve muazzam bir filmi çekilmeli. Keşke çekilse, o kadar isterim ki!
Aeden Gezegeni’nden Numi ve Sonje…
Numi’nin Aeden gezegeninde kendini arayışındaki çaresizliği, bir başkasına (Sonje’ye) kendisini beğendirme çabası ve Sonje’nin hiçbir şeyi hiç zaman görmemesi… Bu kitabın ilk başında olan detaylar o kadar güzel ve her insanın kendisini bulmadaki ögeleri okurken aşırı derece de keyif aldım, Numi’de kendimi gördüm. Eminim birçoğunuz da bunu görmüştür. Belki de bu yüzden, kitabın sonundaki Sonje’nin değişimi beni aşırı etkiledi. İnsanın kendini bulması kitap boyunca o kadar harika işlenmiş ki kitabın her kelimesi kocaman puntolarla yazılıp insanlığa gösterilmeli bence. Çi’nin anlamı, Çi’nin korunması, potansiyeli… Ah, mutlaka okuyun mutlaka! Ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız. Aeden gezegeninden Numi ve Sonje’nin Dünya’ya geldiğinde yaşadıklarını, yaşadığımız Dünyadaki çarpıcılığı, çaresizliği hüznü, acıyı ve korkunçluğu bir arada yaşayacağınız, yüzünüze tokat gibi çarpan bir kitap, anlayacaksınız, okuyun.
Ah, Numi ve Sonje…
O kadar güzeldiniz ki. Açıkçası hala devam kitabını bekliyorum. Pek devam kitabı gelmeyecek gibi bitti, ama ben hala bekliyorum. Ocak ayını da sabırsızlıkla bekliyorum. Gör Beni Ocak ayında çıktığında en kısa zamanda okuyup paylaşacağım elbette. (Güncelleme, okundu, incelemesi yapıldı.)
Umarım yazımda unutmadığım bir şey yoktur. Elimden geldiğince fazla detaya girmeden anlatmaya çalıştım, okuyun okutun, keyifli okumalar. 🙂
🍃 ”Sularına, zeka geriliği yapan zehirlerin konulduğunu; gezegenden nüfusun 24 katına yetecek besin varken milyonlarcasının açlıktan öldürüldüğünü; küçücük çocukların okul adı altında hapishanelere konulup normalize edilmiş bu deformasyona alıştırılmak için deforme edildiklerini fark etmiyor musunuz?! Şeker gibi bir zehrin çocuklara verilmesinin kültürün en temeline yerleştirilmiş bir geleneğe dönüştürülmesinin tuhaflığını görmüyor musunuz?”
🍃 ”Yaşamla ilgileniyoruz. Öldürmekle değil, yaşatmakla ilgileniyoruz.”
*
İlk yorum yapan siz olun