Son güncelleme tarihi 29 Ağustos 2020
Overall
-
Kitaba Verdiğim Puan
User Review
( votes)Konusu
Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekâyla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır. Asla rahat bırakılmazsın. Öylesine, anlamsız varolamazsın. Mutluluğa saklanamazsın. Öyleyse acına sahip çıkmalısın!
- Kitabın Günümüz Yayınevi: Everest Yayınları
Kitabın Yazarı: Akilah Azra Kohen
Yayınlanma Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı: 318
Tür: Romantik, Aşk
Merhabalar, bugün sizlere, Azra Kohen’in Fi Çi Pi üçlemesinin ikinci kitabı Çi ’den bahsedeceğim. Fi’yi okumuş, incelemesini yapmıştım, buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Henüz okumadıysanız, bu yazıyı Fi’yi okuduktan sonra okumanızı öneriyorum. Sizin için bazı tatsız spoilerlar içerebilir.
Çİ ’NİN KONUSU
İlk kitap Fi, Can ve Duru’nun yaşanan olaylar zinciri sonrasında birlikte olmalarıyla sonlanıyor. Bu durum, Can’ın bir avcı olarak avını nihayet avlaması ve Duru’nun bir av olarak avlanmasının ilk tomurcuklarını veriyor. Can, sonunda çabalarına ulaşmış, Fi içerisinde geliştirdiği oyunların meyvesini almıştır. Her şeyin çok güzel olacağını, artık Duru’nun yokluğunun cehennemini geride bırakıp, varlığının yaşattığı cenneti doyasıya yaşayacaktır. Fakat hayat, yine ve hiçbir zaman planlara sadık kalmayıp kendi yolunu çizecektir, her bir taraf için.
Çi, Duru ve Can’ın birlikte yaşadıkları hayatını gözler önüne sererek başlarken Can her birinde sonsuz heyecanı ve aşkı tatmaktadır. Duru da ilk zamanlar her şeyin yolunda olduğunu, yeni bir merak gemisi içerisinde yelkenlerini açmanın verdiği huzuru yaşıyordur. (Belirtmem gerekiyor mu bilmiyorum, ama kitabın ilk sayfalarında cinsellik fazlasıyla ön planda, aslında kitap çoğunlukla bu şekilde ilerliyor, ama asıl anlatılmak istenene odaklanmak gerekiyor diye düşünüyorum. Can’ın düşünceleri Duru’ya dair tamamen fiziksel görünüşünün üzerine olduğu için (ve Can bunu hiçbir zaman fark edemiyor) cinsellik ön plana çıkıyor ve bu durum bir süre sonra Duru’nun onu istememeye kadar giden yolunu çiziyor. Aynı zamanda Duru, Deniz’e yaptığı ihanetinin üzerine hiçbir zaman toprak atamıyor ve bir gün onun posterini gördüğünde kalbinde kapatmaya çalıştığı o yara bir daha asla kapanmamak üzere açılıyor. Can’dan nefret ediyor, onun o çirkin suratını bir daha görmek istemiyor, ama Can Manay gibi takıntılı birisiyle birlikte olduğundan onu istediği bir şekilde başından atamıyor.
Can bunların hiçbir zaman farkına varamıyor tabii. İlk kitapta Eti, Can’ın önceki sorunlarının baş göstermemesi için uyarıyor, ama Can, bu hislerinin onun üzerinde bir duygu olduğunu belirterek kontrol altına alamıyor. Çi de ise, Eti’nin bahsettiği Çiçek karakteriyle yaşadığı olaylara doğru ilerlediğini görüyoruz Can’ın. Çiçek’in başına ne geldiğini, derinlemesine olmasa da öğreniyoruz. Duru, ruhunda yaşadığı değişikliğin farkında bu kafesten nasıl kurtulacağını düşünürken, Can’ın evinde, dolabın arkasında sakladığı gizli alanını buluyor. Bu durum Can Manay ve Duru Durulay’ın geri dönülemez sonlarının, trajik başlangıcı oluyor.
O sırada Özge, Sadık Murat Kolhan ile yaptığı görüşmelerini artırarak bir internet dergisi olarak çıkardığı Darbe dergisinin üzerinde çalışmaya devam ediyor. Darbe yükselmeye devam ediyor. Darbe’nin arkasında koşarken başına öyle şeyler geliyor ki kendisi dahi nasıl bir yolda olduğunun hiçbir zaman farkına varamıyor, ama bu belirsiz yolculuktan da vazgeçmiyor. Bu güçlü duruşu Sadık Murat Kolhan’ın onu daha yüksek mevkiilere getirme düşüncesini doğuruyordur. Bu sayede onu daha çok kontrol altına alabilecek, aynı zamanda da sırtlanlardan koruyabilecektir. Fakat Özge, ipleri kimsenin eline vermemeye kararlıdır.
GÖZ ATIN: Birbirinden Sarsıcı Beş Öykü; Ay Işığı Sokağı | Kitap İncelemesi
İlk yorum yapan siz olun