New York’ta Gizemli Bir Yaşam; Tiffany’de Kahvaltı | Kitap İncelemesi

• Kitabın Yayınevi: Sel Yayıncılık
  Kitabın Yazarı: Truman Capote
  Kitabın İlk Basım Tarihi: 1958
  Sayfa Sayısı: 125
  Kategorisi: Romantik/Dram

Çoğunuz bu eseri 1961 yılında vizyona giren, moda ikonu Audrey Hepborn’ün başrollerinde oynadığı filmden biliyor olmalısınız. Ben de filmlerinden duymuştum, fakat filmini izleme fırsatım olmadan direk olarak kitabını okuma gereksinimi hissettim. Filmini de en kısa zamanda izlemeyi planlıyorum. Kitabıyla ne kadar eşleşiyor, bu yüzden bu konuda sizlere bilgi veremeyeceğim, ama elimden geldiğince kitaptan bahsedeceğim.

Eser, 1958 yılında yayımlanırken ne kadar ilgi gördü bilmiyorum, ama 1961 yılında Hepborn’ün performasıyla eminim akıllara daha iyi kazınmıştır. Ben filmi izlemememe rağmen, kitapta bahsi geçen Holly Goligthly’nin tamamen Audrey Hepborn için yazıldığını düşünüyorum. Çok güzel bir seçim olmuş. Kitabı okurken Holly karakterini gözümde Audrey olarak canlandırdım. Gerçekte nasıl birisi bilmiyorum, ama oyuncunun karakteri kitaba o kadar yansımış ki insan garip bir şekilde, normal hayatta da tıpkı Holly Golightly gibi olduğunu düşünmeden edemiyor. Bu da ne kadar iyi bir oyuncu olduğunun kanıtı bence. Bir yandan da, bu yakıştırma durumları, başka projelere katıldığında kişinin üzerinde damga olarak kalıyor ki sanki o kişi başka karakterlerde oynamayacakmış gibi bir izlenim yaratıyor. Tıpkı sekiz yıl boyunca Harry Potter rolünü canlandıran Daniel Radceliffe’e olduğu gibi. Kulağa o kadar da kötü gelmiyor, ama bir de bunu oyunculara sorun. 🙂

1940’lı yılların New York’unda hareketli cemiyet hayatı öğleden sonra barlarda içilen martinilerle başlar, Tiffany’de edilen şampanyalı kahvaltılar ile son bulurdu. Bu renkli hayatın ilginç simalarından Holly Golightly, küçük dairesinde erkek arkadaşları için verdiği ev partileri ile dikkat çekiyordu. Görünüşte eğlenceli ama yüzeysel bir hayat süren bir çocuk-kadın olan Holly Golightly’nin yaşamı çözülmeyi bekleyen gizemlerle yüklüydü. Genç bir yazar adayı ise bu gizemleri çözmek için çoktan yola çıkmıştı bile… 

Açıkçası kitap beklediğim gibi harika değildi. Bilmiyorum, belki de kafamda gereksiz yere büyüttüm ve beklentim de yüksek olduğu için bunu karşılayamadı. Aslında kitabı o zamanlarda okusam sevebilirim belki, ama bazı detayları biraz yüzeysel geldi. Hoş, ilk sayfalarında Holly Golightly hakkında fazla bilgi vermiyor, neyse ki bunu sonunda açıklıyor, ama belki de ilk zamanlarda hakkında bir şey bilmediğim için sıktı. Gerçi kitabı erkek karakterin ağzından anlatımla okuyoruz, biz de, okuyucu olarak Holly hakkında bilgi toplayan ve onun nasıl bir insan olduğunu merak eden yazar karakterle aynı atmosfer içerisinde buluyoruz kendimizi. Hoş, kitabın sonunda Holly’e yakınlık hisseden yazar da ne kadar tatmin oluyor onu da okuduğunuzda göreceksiniz.

Kitabın bazı detayları şaşırtıcı ve onları kaçırmamanızı öneririm. Kısa bir kitap olduğu için bir günde okuyabileceğiniz bir eser. Sever misiniz bilmiyorum, ama zamanınızın güzel geçmesi için tavsiye edilir.