Overall
-
Filme Verdiğim Puan
User Review
( votes)Konusu
Dört sıra dışı arkadaş bir video konsol oyunu bulur. Önceden kimse bu oyunun ismini duymamıştır. Heyecanla oyunu incelemeye başlayan ve oynamaya koyulan dört ergen kendilerini vahşi bir ormanda avatarların bedenlerinin içinde bulurlar. Kısa bir müddet sonra Jumanji ile oynadıklarını düşünen çocuklar kendilerinin de bir oyunun içinde olduğunu keşfederler. Sonsuza kadar Jumanji?nin içinde hapsolmamak için hayatların serüvenini yaşamak zorundadırlar.
- Çıkış Tarihi: 2017
Ülke: ABD
Orjinal Adı: Jumanji: Welcome to the Jungle
Yönetmeni: Susan Johnson
Süresi: 1 saat 59 dakika
Kategorisi: Aksiyon/Macera/Komedi
IMDb Puanı: 7,0
Eminim ki, Jumanji denildiğinde hepinizin yüzünde kocaman bir tebessüm oluşmuştur. Benim gibi yirmi dört yaşında iseniz de, henüz siz iki yaşındayken vizyona girmiş olan hafızalarınızda, belki de geleceğe dair muhteşem hayal gücü kurmanıza olanak sağlamış olan bir film canlanmıştır. Ve tam olarak, ‘’Aaa ben bu filmi biliyorum!’’ nidaları yükselmiştir.
Açıkça söylemem gerekirse 1995 yılında çekilen ilk Jumanji, benim izlediğim en harika filmden bir tanesiydi. Tabii ilk Harry Potter deneyimim ben 10 yaşındayken, Sırlar Odası filmini ailemle VCD çalarda izlediğimi hatırlıyorum. O zamanlar Harry Potter’a duyduğum aşkın ilk göstergesi olmalıydı. Her neyse, yeniden Jumanji’ye dönecek olursak eğer, 95 yılında çekilen ilk film, Robin Williams’ın (ruhu şad olsun) filmiydi. İnanılmaz etkilenmiştim. (Sanırım filmi yine on yaşında ya da sekiz yaşında izlemiş olmalıyım, tam olarak hatırlamıyorum. Televizyonda vermişlerdi.) O zamanlar bir oyunda gerçekleşebilecek en harika detaylar gösterilmişti. 21 yıl sonra devam filmi niteliğinde ikinci filmini izlediğimde, ne zamandır ilk filmini izlemediğimi fark ettim. İlk filmi tamamen bir evde geçerken, gerçekleşen fantastik detaylar insanı heyecandan yerinde durduramıyordu. En çok etkilendiğim ve aradan 22 yıl geçmesine rağmen aklımdan hiçbir zaman çıkmayan kısım da, evi safari ormanlarındaki tüm hayvan sürülerinin basmasıydı. Kesinlikle takdire şayan!
Aradan yıllar geçtikten sonra ikinci filminin yapılacağını öğrendiğimizde epey heyecanlanmıştık. Çünkü başta da söylediğim gibi Jumanji, doksanlı yılların en popüler yabancı filmiydi. Ben küçükken internetimiz olmadığı için akşamları televizyonda çıkan filmlerle vakit geçirir, yabancı filmlere dair o kadar da hayranlık beslemezdim. Şimdiki çocukların aksine teknolojik alet anlayışımız oturma odasının kenarında bulunan küçük televizyondu. Bundan elbette şikâyet etmiyorum. O an o kadar kıymetini bilmesek de, şimdi her açıdan o zamanların ne kadar da değerli olduğunu düşünüyorum. Aileler hep birlikteydi, huzur ve mutluluk hâkimdi.
İncelemesini yaptığım, Jumanji: Vahşi Orman filmini izlediğimde aklıma gelen ilk düşünce, ilki kadar olmasa da yine de güzel ve eğlenceli olduğuydu. Özellikle de, ilk filmde olan gergedan detayının yıllar sonra bu filmde de olması gözden kaçırılmayacak bir durumdu.
Şimdi, kısaca konusundan bahsetmek istiyorum. Film, 1996 yılında, ilk filmindeki haliyle oyun olan Jumanji’nin kumsalda olmasıyla başlıyor. Evin babası, oyunu oğluna getirir, oyun bağımlısı genç Alex’e gösterir. Alex, zarlarla ve eski tip taşlarla yapılmış oyunu gördüğünde, bu dönemde bu tip oyun mu kalmış diyerek onu odasının bir kenarına fırlatıyor ve video oyununu oynamaya devam ediyor. O günün gecesinde sıradan bir oyun olan tahta Jumanji, yeşil ışıklar saçarak kendi kendine bir video kasetine dönüşüyor. Alex de gece yarısı bunu görerek kalkıyor, merakla Jumanji kasetini video oyununa takıyor ve ardından yeşil ışık yeniden odayı kaplıyor.
O andan sonra da bir an da 2017 yılına, Spencer adında bir genç çocuğun hayatına, bir yüksek okula geçiş yapıyoruz. Bir süre sonra, aralarında Spencer’ın da olduğu dört arkadaş bir şekilde ceza alarak okulun bodrum katında toplanıyorlar. Bu dört arkadaşlardan üçü de, Spencer’ın önceden arkadaşı olan, ama liseye geçince popüler olduğu için yüzüne bakmadığı Fridge, son derece popüler ve güzel olan Bethany, onun aksine bir kız olan okula yeni gelmiş, uyum sağlamakta oldukça zorluk çeken kızıl saçlı Martha. Cezalarını çekmek için harekete geçerlerken bodrumun tozlu köşelerinde Jumanji’yi bulurlar. O sırada karşılarında da çalışmakta olan küçük bir televizyon vardır. Spencer da çoğu erkekler gibi video oyunlarına bağımlı olduğu bu durum onlara cazip gelir ve dört arkadaş oyunu oynamaya başlarlar. Ama oyunu açtıklarında başlarına gelecek felaketten hiçbirinin haberi yoktur.
Film gerçekten de eğlenceliydi. Özellikle de dört karakterin bir video oyunu içerisine sıkışarak o seçtikleri karakterlerin içlerine girmesi, onların karakterlerine bürünmesi filmi bu döneme dair harika kılmış. Bazı kült denilebilecek filmde, yıllar geçtikten sonra ikinci filmlerinin yapılması risk unsuru taşır, ama bana göre bu film, Jumanji’nin ruhunu yansıtan, her yaşta izlenilebilir bir film olmuş. Özellikle de normalde güçlü olan karakterlerin oyunda zayıf bir forma bürünmesi, aynı zamanda gerçek hayatta zayıf ve özgüvensiz olan karakterlerin oyunda tam tersi harika karakterlere dönüşmesi filmi inanılmaz eğlenceli kılmış.
Filmin ilk yarısında bu karakterlere, aynı zamanda da oyuna dair alışma süreçleri, izlemesi keyifli zamanlardı. Kurgusu açısından son derece güzeldi. İlk başta ilk Jumanji’yle karşılaştırma yaptığım için biraz yanlış anlaşılmış olabilirim, ama şimdi düşünüyorum da genelde anlatılmak isteneni anladığınızda, filmin derinine indiğiniz Jumanji: Vahşi orman filmi de oldukça başarılı olmuş. Sonu da oldukça etkileyici ve olması gerektiği gibi bitti. Eğer izlemediyseniz, güzel bir vakit geçirmeniz için bire bir film. Oyuncular da kesinlikle harika bir iş başarmış.
